15 Ocak 2008 Salı

insan yeter ki istesin..

Kaygan bir zemin üzerinde, kayarak eve geldim. Tam da olmayı sevdiğim yer gibi “kaygan zemin” ve “kayma hali”. Düşünmemeye çalıştım daha fazla, eve geldim, midem bulanıyordu, kustum. Ne kustuğumdan tam olarak emin değilim ama kustum.. en azından içimdekilerin bir kısmını çıkarmış olsam gerek. Çıkarmak istediğim kısım olduğundan emin değilim. Bildiğim, kusmaya devam edersem tamamını çıkarmama yeteceği ve mide bulantımın geçeceği. “Arkadaş”ım arkadaş olarak “görev”ini yerine getirdi, beni uyardı. Kınamadan, yargılamadan (elinden geldiğince) gördüklerini söyledi: bir şey yapman lazım. Bugünlerin olayı da bu, bir şey yapmak.. hayatını eline almalısın, bir şeyler yapmalısın kendin için. Oysa kendimi öyle kaybedesim var ki yine.. "O zaman şikayet etme olduğun halden". Şikayet etmesem de cadı görüyor yine gözlerimin ardındakini. Tehlikeyi görüyor. Kendim için yarattığım bu muhteşem kaygan zemini görüyor. Şimdilik bir yere vurmadan ilerliyorum. Eve gelip kusuyorum. Tahammül sınırlarımı zorluyorum. Var olamadığım yerde yok olmayı seçebiliyorum. Peki şimdi burada var mıyım? Yarım mıyım? Tam mıydım? Daha mı iyiydim evvelden? Daha kötü müyüm? Değilim, bundan eminim. Biraz mide bulantısı ile bunu da atlatabilirim.
Kelebekler ölüyor ta içerimde. İçerimin anlatılmaya müsait olmamasından muzdaribim. Bütün anlatmak istediklerimi çok da güzel anlatabiliyor gibi görünmekten ama gene de anlatamamış gibi kalmaktan. Her şey ne kadar da sıkıcı tanrım, nasıl böyle olabiliyor hiç anlamıyorum. Tüm eğlencesini yitirdi nefes almak, 27 senelik bir monotonluk çöküyor üzerime. Nefes al, verme, alma, vermen gerekmesin, verme, alma.. Bıkıyorum. Bıkkınlık üzerime gerçek bir karabasan olarak çöküyor, ölmeyi özleyen o yeni yetme kız oluyorum. Annem yazdıkların çok karanlık diyor, sen bi de yaşadıklarımı görsen diyorum ona.
Neden neden neden neden neden neden neden neden neden neden
Neden normal insanlar gibi olamıyorum
Tevekkül götüme mi kaçtı?
Çıksın.
Kış depresyonu diyip geçmek istiyorum buna ama bu depresyonun bahar ile son bulduğunu bile görmek istemiyorum.
Girdiği yerdeki kapıyı göstermek istiyorum girenlere, çıkmalarında zorluk olmasın diye, işte kapı, üzgünüm, bir süre –yine- tadilat nedeniyle kapalıyız ve çevreye vereceğimiz rahatsızlık rahat ettirdiğimiz günlere sayılsın demek istiyorum.
Kendimden çok mutsuzum. Kendimden çok sıkıldım. Kenan doğulu isimli ünlü türk düşünürünün de buyurmuş olduğu gibi kendimi boğasım var. Herkes rahat edicek, "even me", biliyorum.
manik
depresif
manik
depresif
manik
depresif
manik
depresif
manik
depresif
çok hızlısın bebeğim ben bile seçemiyorum
biraz dur
biraz dinlen
biraz ne sen ol
ne o
ne biz olalım
ne başkası
ne hareket olsun
ne durağanlık
ne iş yapmak gereksin
ne yapmamak boğsun
ne televizyon
ne müzik
ne yazı hatta
ne kitaplar
hiç bir şey kalmayana dek
yık
yıkıl yeniden
kalkmak mı? bakarız.. insan yeter ki istesin..

1 yorum:

Stuck on Rewind dedi ki...

burdayım.izliyorum.bilgin olsun.