13 Eylül 2007 Perşembe

bu zurna kaynak yerlerinden hava alıyor, ben kendi zurnamı çalayım?

buraya neden ve nereden geldiğimi unutmak istiyorum..
gecelerimi bölen o ışık, sabah oldu sanmama sebep olan o ışık beni rahat bıraksın istiyorum. ve istemekle olmuyor hiç bir şey..
yorumuma eylem katamıyorum.
"cehennemin olurum yanındayken, uzak dur benden" yazamam ben.
kaçıyorum kendi cehennemimden ve yeni bir cehennem yaratıyorum kendime senden uzaktayken.
insanlar ve isimlerden kopuyorum.
ismini bağırıyorum sayfalarca, sen bir salaksın ve "bağırmak değil seslenmek" diyorsun bana. ismini sildim ömrümden.
peki ya sen?
ismini susucam sayfalarca.
yasımı böyle tutarım ben, kör bir ceylan artık özelliksizse sence, ki öyle, ben yasımı ismini susarak tutarım.
yüzüne tüküreceğim ama tükürüğümü unuturum ağzımda
sana bakınca.
küskünlüğüm var kahkahamda..
asla anlamayacaksın sen, ne sesten ne sessizlikten..
hoşçakalmaktanbahsetmebana!

2 yorum:

Stuck on Rewind dedi ki...

kanka,hatırladığım bu yazıya yorum yazmak için burayı açtığım anda hemen burnumun dibindeki balkonda,kumuna kedi sıçtı ve buralar bok kokusundan durulmaz oldu ve bu arada ben de ne yazıcağımı unuttum,öyle şiddetle kokuyor şerefsizin boku.dün hiç online olmadın,en son konuştuğumuzda da keyifsizdin,bunun üzerine akşam seni aramaya niyetlendim,telefonu elime aldım ki zaten yanımdaydı ama numaranı hatırlayamadım,kalkmaya d aüşendim sabah ararım dedim.şimdi sabah oldu ama daha çok erken ve bu saatte seni ararsam,zaten benle evlenmen gerektiğini düşünen kocan bu durumdan kıllanabilir diye düşünüyorum. ;)
kanka ,işte böyle,burası istanbul,sonbahar sabahı ve bok kokusu...
ikimize de iyi günler dilerim.

shadowboxer dedi ki...

iyi günler gelmek bilmedi kankam, kışı ortaladık ve burası malesef ankara, kedi artık balkondan değil banyodan doğru kokuyor ve bu daha mı iyi bilemiyorum. ayazını siktiimin şehrinden bildiriyorum..işte böle.