15 Eylül 2007 Cumartesi

"acemiydik, ince giyinmiştik, çok üşüdük
iyi dost sıcaklıklar oluşturduk hemen
doğul bir duygu, karşı serüven:
boğulmak.
avutarak imliyor, ağlıyor, onarıyor
onları anlamak, dağı geçtikçe
yukarı doğru ovayı dosdoğru yapan bu
olga'yı anlatıyordun, aşk vardı sözlerinde
kuşkuyla kapandık, bizi kimse anlamaz
anladık diyemeyiz biz de
birbirimizi şimdi
benzeşen yanlarımız yanıltacak
hem anlanmayalım, unuturuz
örneğin bu yol 25 dakka şehre
gördüğün gibi ağaç yetişmiyor hiç, kar eskimiş
her zaman böyle değildir
boşuna ne boğma rakı, ne yaprak çay
bir eksiğimiz
fotoğraf makinası değilmiş meğerse..."

Hiç yorum yok: