30 Temmuz 2009 Perşembe

hayatımın en önemli "k"sına..

haksızlıklara bir anlam yükleyebilmek istiyoruz. ellerimizden akıp giden zamanlara, insanlara, hayallere, planlara, arzulara yetişebilmek, elimizden kaçırmadan tutabilmek istiyoruz. ama su gibi gidiyor hepsi avuç içimizden. ellerimizi göğe kaldırıp boş avuçlarımızla "neden?" diyoruz. neden ben, neden bana, neden şimdi, neden hala yaşıyoruz bunları bilmeden, adına tecrübe diyerek tüm yenmiş kazıkların toplamına, büyüdük diyoruz. böyle böyle öğreniyoruz, böyle böyle büyüyoruz işte. çocuk kalmak isteyen yanlarımız ölürken birbir, yasını tek başımıza tutuyoruz kendi çocukluğumuzun. en güzel hatıraların sonlarını unutup, başları ile avunmak istiyoruz. "hayat çok ibne" diyorum sana içimi derin derin çekip, sana yapılan, bana yapılan, senden giden, benden giden, toplayıp çıkarıyoruz, kafalarımızı birbirine çarpıp hayat çok ibne sonucuna varıyoruz, biz de bununla büyüyoruz..
şimdi keşke elimde bir güç olsa, acının birazını alabilsem senden, gözünden akan yaşları silmekten başka bir şey gelse elimden, zamanı geri çevirebilsem, sana üzülme diyebilsem, üzülme demenin bir faydası olsa, geçse zaman, silinse tüm bunlar hafızandan..
tüm bunların olmayacağını sende biliyorsun, bende biliyorum. beklemekten başka bir şey gelmiyor şimdi elimizden, sen acının geçmesini bekliyorsun, ben yasını tutmanı izliyorum. bütün iyi niyetlerini yargılayıp yargılayıp yeni baştan, asmanı izliyorum.
mutlu günlerimizi özlüyorum, geri istiyorum o umursamaz mutluluğu, seni geri istiyorum. gülen yüzünü, parlayan gözlerini, umursamaz huzurunu geri istiyorum ve elimden beklemekten başka bir şey gelmiyor.
bir ölünün mezarı başında "neden" diye ağlamak ne kadar boş ve bir okadar anlamlı ise, aynı yollardan geçmeni bekliyorum, bir kere daha, yara bere içinde, iyileşme umudu ile..
seni çok seviyorum k., çok seviyorum..

Hiç yorum yok: