24 Mart 2009 Salı

to g.

çok eskiden bildiğimiz bir şiir bu, belki senin çoktan unuttuğun, benimse sıklıkla bu ruh hallerinde hatırlayıp yeniden okuduğum..al bakalım

ben ne zaman yalnız kaldım bilmiyorum
ne tuhaf vaktim olmazdı
yalnızlığı bunca bilirken
kendimi hiç yalnız sanmazdım
çevremde hep birileri vardı
ben hep birilerinin yanındaydım
günler belirsiz bir gelecek için neredeyse
kendiliğinden hazırlanırdı
aramızda gidip gelen gündelik armağanlarla
kendi kendini taşıyan bir ırmağın akıntısında hayat
bizi kendi sahillerimize ulaştırırdı
bazı evlerden taşınırdık,bazı insanlar girip çıkardı
hayatımıza
bazı mektuplar alırdık,bazı sözler,çiçek selamları,
sonraları bazı tanıdıklarımızın ölümleriyle de
karsılaştık
elde olmayan nedenler
sudaki halkalar gibi genişleyen
küçük alınganlıklardan büyük dargınlıklara
vazgeçişler,unutuşlar,kayıplar
birbirimizi çok sevdik hep
yıllarla azala azala

şimdi ne zaman yalnız kaldığımı düşünsem
yalnız olmadığımı kanıtlamak istiyorum kendime
eskiden iki albüme sığdırdığım hayatım
simdi sığmıyor eksilenlerle çoğalmış fotoğraflara
telefonun basına geçiyorum
alt alta dizilmiş onca ad arasında seken ömür parçası
gün oluyor meşgul numaralarla
şimdi ne zaman yalnız olduğumu düşünsem
şimdi ne kadar yalnız....
yalnız olduğumu anlamam için beni hiç yalnız
bırakmadınız

ben ne zaman yalnız kaldım bilmiyorum,
her zaman yalnızdım bunu biliyorum
en çok ben onardım dostlukları, en çok benim elim dikiş
tuttu
bağışlamasız sanırken kendimi
en çok ben unuttum kalbimin benden sakladıklarını
tığla içeri çektim takılmış kazakların ipini
denenmemiş başlangıçları göze aldım,
hafifletilmiş hasarları, görmezden gelinen enkazı
mutfağı beklemek hep bana kaldı
bir şiirden bir romandan bir filmden çıkıp
her seferinde aydınlık bir inat gibi yeniden karıştım
hayata
hiç el değmemiş gibi yeniden konuk geldim
odalarınıza,ruhlarınıza,
buraya

eski aşklarım neredesiniz? hepinizi özledim.
şimdi birdenbire köşeden çıkıp bana
yalnızca, Merhaba, deseniz
o zamanlar hiç mutlu etmediğiniz kadar mutlu edersiniz
bir zamanlar bütün ağladıklarımı geri verebilirim size
sağ olun, demek isterim, sağ olun, sağ olun
sanki beni yeniden sevdiniz
ama biliyorum, pis bir yağmur başlıyor,şemsiyem yok
yanımda
isterseniz kederdeki bütünlük diyelim buna
ne kadar ıslansam o kadar çıkacağım sanki
bir zamanlar çok daha bütün olduğumu sandığım
o yıkanmış zamanlara...

yeni değil keşfine gençlik verilmiş gerçekler
her zaman yalnızdım
kitaplar kadar yalnız
yalnızca yalnızlığımdan gürültücü bir kalabalık yaptım
herkes için farklı aldanışlar, kurtarılmış hayatlar
yok pahasına

her zaman yalnızdım
yanardağlar kadar yalnız
ey kafiye sevenler
simdi beni gökyüzünde bir yıldız sananlar, yanıldınız

nankörlük etmeyeyim gene de
yalnızlığımı daha az hissettiğim anlarım oldu yalnız

evimde hep aynı anda çalar telefonla kapı
gene öyle oluyor,hiç yalnız bırakmazlar beni
yalnızlık bilgisiyle çatılmış arkadaşlıkların
korunaklı bölgesinde
yalnızlık için çalar telefonlar kapılar
istersen bana uğra,ya da, aksama buluşalım
ölmeden yapacak çok iş var...

(mumu)

Hiç yorum yok: