7 Mart 2013 Perşembe

Sıkılınca..

Türksel'den kazandığımız yarrak gibi ilişki paketinin 5. yılını kutluyoruz.
Her şey bedava.
Kızgınlıklar, kıskançlıklar, bitmeyen öfke, çözümsüz kavga..
Aşk, ihtiras, kin, nefret hepsi burada.
Tepe tepe kullanalım diye verilmiş bu paketin içerisinde eksilen tek şey sevgi.
Yok oluveriyor işte zamanla, inanması güç ama gerçek bu.
Eskiyor her şey, aşklar da dahil buna.
Gerçeği görmeye başladığında elinde bir avuç bokla sıçsam mı sıvasam mı diye kalıveriyorsun.
Hala kararsızım üstelik, sıçsam mı sıvasam mı konusunda.
Bu bendeki her şeyi yıkıp gidebilme gücü / güçsüzlüğü olmasa gerçekten bir dakika daha hayatta kalamayacakmışım gibi hissediyorum.
Sen ise bunu kendine karşı bir tehdit sanıyorsun.
Öyle değil işte o iş..
Bu bildiğim "ben", her daim bir çanta ile bir şehri yakıp gidebilen.
Arkasında ne bıraktığının yola ilk adımı attığından sonra bir değeri kalmayan,
Pişmanlıklarını hatırlamayan (mutlaka vardır pişman olduğum şeyler, arada gelir belki aklıma sonra geçer),
Sadece mutlu olmanın peşinde bir ömrü yiyen ben..

"Penceresiz kaldım anne" ile "hani benim gençliğim nerde?" diye sorarken hala 15 yaşındaki odasında cam önünde bira içip ağlayan kıza dönüşüveren..

Aynı soruları yıllardır soran ama cevaplarını istemeyen ben..


Çok yorgunum, çok sıkıldım, bıktım.

Çare aramaktan, ıskalamaktan, bir türlü tam olarak olmam gereken yere varamamaktan usandım.

Bir yer aramaktan, buldum sanmaktan, geçici güven duygusundan, hep yarım kalmaktan bıktım.

Burayı kendime mabet bellemiştim, yine bir yıkıntının eşiğindeyim.
"Yıkıntıların arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları" gibi..

En güzeli arkana bile bakmakdan kaçmak diyor S.,
Nereye gideceksin, bunca yıl çabaladık, hemen mi bırakacaksın diyor S.,
Mutluyduk aslında, eksiğimiz değil fazlamız var belki diyor S.,
O fazla bu şehre çok fazla, gidelim buralardan, dayanamıyorum diyor S.

Sonra susuyoruz.
Belki bir süre daha susarız.
Sonrası felaket olmadan, senin için ya da benim için, erken kaçan canını kurtarsın diyor içimdeki bütün S.'ler..

Özür dilerim, ışığımı özledim.

Hiç yorum yok: