15 Ekim 2009 Perşembe


nispeten kolay geçen bir hafta oldu bu hafta.
nispeten çünkü bir takım hayaller yeniden kafama üşüştüler buarada.
yine aynı eski hayaller aslında..
teknede yaşa, netsel'de otur, mümkünse çalışma, çalışıcaksan da burda olmasın :)
neden gerçekleştirmek bu kadar zor? götüm mü çok büyük acaba? mümkün evet..

enteresan, 2 yazı aşağıda "baki kalan aşk ver" diyordum, Elif ŞAfak'ın Aşk'ını okuyorum ve bu sabah oradaki desperate housewife kılıklı Ella'dan tam olarak bu sözleri duydum "Tanrım ya bana aşk ver ya da aşksız yaşamayı umursamayacak bir hal ver" diyordu.

Buarada Hakan Günday'ın da sonunda yeni romanı çıktı; "Ziyan". Koşarak gittim almaya, ne zamandır kitap almamıştım ve ne zamandır kitap görüp heyecanlanmamıştım, mutlu oldum.

Bir deniz hasreti başladı içimde, sanki hiç marmaris'e gitmemişim gibi bu sene. Aslında az kaldı yine gün sayıyorum, Kasım ortasında ordayım ama hiç de bekleyesim yok bir yandan..

Çabuk geçsin zaman. Güzel de geçsin..

Hiç yorum yok: