1 Ekim 2009 Perşembe

beni sevmeyen bitlensin

tatile filan gittim. 9 günmüş, anlamanın imkanı yok tabi ne ara başladı ne zaman bitti. aslında tatilden de bir şey anlamadım. eski tatiller bardak oldu şimdi. öyle bir eğlence manyaklığı filan çok uzakta, radikal kararlar ise yakında..

içim biraz rahatladı da üç beş satır yazabiliyorum. bu kadar da çok düşünecek bir şey yok aslında. bir takım kararların öncelikli verilmesi gerekiyor. ilk ayağımı atmıştım zaten, diğeri arkada kalmıştı, şimdi onu da öndekinin yanına çekmek gerekiyor. doğru karar doğru karar diye kıçımızı yırtıyoruz ama olan kıça oluyor işte, hiç bir zaman emin olamıyorsun bu mu doğru karar, emin olamayacağız da bir "sliding doors" güzelliği yapılıp diğer seçenek de gösterilmediği sürece. sürüyle film var bunun üzerine butterfly effect gibi, "onu öyle yapmasaydım, burda bu seçimi yapmasaydım" diye. demekki neymiş, çok da düşünmenin bir manası yokmuş. ama insan engel de olamıyor kendine yine de bir hindi gibi düşünüp duruyorsun içten gelen gulu gulu sesleriyle.

sonra bana diyorlar ki amma sivilce çıkmış yüzünde, yok efendim ne kadar da mutsuz görünüyorsun. kafamın içi olmuş kazan. okadar çok düşünce doluştu ki neyi düşüneceğimi şaşırdım. zaten hepsi bu yüzden oldu. beni yıldıran şeyleri bir kenara ayırdım, ne demiş amerikan ataları "one thing at a time", hah tamam. ilk karar verilmesi gereken neydi, onu buldum, kararı verdim, şimdi uygulayacağım sonra diğerlerine geçeceğim. amma zor oldu yahu!

Hiç yorum yok: