4 Nisan 2008 Cuma

03.07.06

yanımdaki yokluğunu tenime batan iğnelerden hatırlayıp "ayağım uyuştu" diyorum, anla..
civarımdaki cır cır böcekleri susmamacasına bir şeyler anlatıyor.

uzaklara dalan gözlerine bakıyorum, tahmin etmeye çalışıyorum boş mu bakıyorlar dolu mu ve fark eder mi?

mum ışığıyla yakıyorum sigaralarımı, bir Ankara yazının daha ortasına doğru ilerliyorum. ömrümden bir yaz daha geçiyor olduğunu hissetmek yaşlandığım anlamına mı geliyor?
bira değil viski içmek yaşlandığım anlamına mı geliyor?
gerçek denen şeyleri daha kolay kabullenmek yaşlandığım anlamına mı geliyor?
büyümeden mi yaşlanıyorum?
yoksa sadece büyüyorum da adına yaşlanmak mı diyorum?
insan büyüyünce mi yaşlanır yoksa yaşlandığı zaman mı büyür gibi karmaşalarımın sürmesi ne büyüdüm ne yaşlandım anlamına mı geliyor?
peki ama yaşlanmak ne anlama geliyor?

ardımda o şehri bırakmak ilk kez bu kadar rahat oldu.
arkamda bir şey bırakmadığımdan mı bu?
gittiğim her yerden parçalanıp dönmeye alışık bünyem devam edebilmeyi mi öğreniyor?

o Hikyenin Başı Burada, Peki Sonu Nerede?

başsız hikayeler diyarı burası. hep sonların yazıldığı bir yer. severken, sıcaklardan, böceklerden, yorgunluklardan bahsederken, arkasından kelimeler dökülen bir yer. bu kurakta sadece sonlar yazılıyor.
hatırlanmayan bir konunun sonu ama öyle bildik ki her şey..
bu akvaryum genişliğinde dönüp dolaşıp birbirimize çarpmışlığımız var.
bir kaç sefer gözümüze toz kaçmışlığı, gözümüzden yaş akmışlığı, görüp unutmuşluğumuz var..
bir kaç sefer birbirimizin adını görüp telefonu açmamışlığımız, bir kaç sefer de mesaj okuyup cevap vermemişliğimiz var mesela..
nasıl olduysa unutmuşluğumuz var birbirimizi..
başka bedenleri liman sayıp dalgalı bulutlu yüreğimize, onlara sığınmışlığımız var..
affedip dönmüşlüğümüz, hırsımızdan tüm tırnaklarımızı yemişliğimiz var..
kendi akvaryumumuzdaki tüm balıklarla iyi-kötü günlerimiz var. geçmişimiz..
hatta gelmişimiz geçmişimiz var..
şimdi bir hikayenin sonunu yazınca,hepsinin sonunu yazmış oluyorsun.

bu yazıları herhangi bir yerinden okuyan olunca 25 yıllık bir hikayenin sonunu okumuş oluyor.
başını merak eden var mıydı?
çoook eski hepsi..benden bile eski.

bir tarihimiz olsun istedim. "Huzur bulduğum kirpiklerinin gölgesi" diye tarif ettiğim yerden buraya, bize ait bir tarih yaratayım istedim. sana haksızlık ettiğimi hatırlatmadım hiç kendime, dönüp kendi hayatım adını verdiğim bu "başkalarının hayatı"nın toplamından çok uzakta bir yerde senin "kendi hayatım" dediğin başkalarının hayatlarının toplamında ne zor yaşadığını hiç hatırlatmadım. herkes aslında kendi akvaryumuna düşman da, kimi camları görmüyor..
onlar mı şanslı biz mi?
sorma..

Hiç yorum yok: