31 Aralık 2013 Salı

"belki de sorun bende"

"belki de sorun bende" demek bile yeterince uzun zaman alıyor.
olmayanı oldurmaya çalışarak da bir ömür geçiyor, bir noktada diyorsunki, törpüye bile gerek kalmadan, tam da bana uygun bir parça, var mı hayat sende?
törpülemeden ve törpülenmeden elbette..
çünkü törpülenmesine izin verdiğimiz her şey öz'den gidiyor, istesende istemesende, iyi de olsa kötü de..
umutsuzca bir aşkı oldurmaya çalışmanın aslında patetik bir durum olduğunu kabulleneli elbette çok zaman oldu.
olmadığını görerek mücadele vermek için eskiden yürek lazım diyordum, şimdi daha ziyade akıl yoksunluğu gibi geliyor.
bir insan sana ya oluyor ya olmuyor, oldurmaya çalıştıkça ise boka sarıyor.
o arada saygı, sevgi, belki de aşk, elinde olan ne varsa ordan yiyorsun.
o yediklerin elbette belirli miktarlarda hazımsızlık yapıyor, daha hazma geçmeden yutamıyorsun, yutsan unutamıyorsun.
"ama her şey çok güzeldi" ile "ama her şey çok güzel olabilirdi" arasında bir fark göremiyorum ben.
"beni yanlış anlıyorsun" ile "beni anlamıyorsun" arasında bir fark göremiyorum.
oarada anlam vermeye çalıştığın her şey yeni yaralara sebep oluyor.
bir insanı ya anlıyorsun ya da hep yanlış anlıyorsun.
niyetten puan var elbette, iyi niyet her zaman başımızın tacı ama, kötü bir niyeti olmadan da bir insanın bir insana kötü gelebildiği gerçeğini ne yapacağız?
"uygun olmamak" diye bir gerçeği kabullenmemek için daha ne kadar çaba harcayacağız?
üstelik bir çok farklı değişkende, yani zamanı uygun değil, mekanı uygun değil, cismi uygun değil, nesli uygun değil, ve daha çoğaltılabilir her tür uygun olmama hali için, göt yırtmak yerine kabullenmek gerekmiyor mu sence de?
tevekkül, bu hayatta kendime en çok istediğim kelime belki.
yoksunluğunu en fazla hissettiğim.
vazgeçmişlik, boşvermişlik olarak değil de, sadece tam da kendisi gibi, olduğu gibi kabullenebilme gücünden bahsediyorum.
ancak tevekkül insanı bir takım kararlara iten bir durum, ve bu durum karşısında, tevekkül gösterebildiğin hallere, sabır da eklemen gerekiyor.
olmasını istediğin ile olan arasında çıkan derin boşluğa sabretmen, incinmişliğini gizleyebilmen, delirmeden, durumu kabullenebilmen.
senin ne istediğinin hiç bir önemi olmadığını bilmen, sessizce yoluna gidebilmen, yol verebilmen gerekiyor.
bunların hepsini birden yapabilmen çok zor çünkü kalp hep başka telden çalıyor.
bu durumda her aşk detone biraz..

Hiç yorum yok: