22 Mayıs 2008 Perşembe

fashion tv nin kahveye takilanlar uzerine etkisi


türk mahalle kahvelerinde fashion tv izlenmesi hakkında sosyolojik bir çalışma yapılması gerekiyor bence. çünkü zaman zaman oyunu falan bırakıp ciddi ciddi defile izlediklerini gözlemlemek mümkün. mesela ne zaman? mesela victoria’s secret’ın angelları podyumdayken..
bu durumda varılabilecek yorumlar için şunlar geliyor aklıma:
1. türk erkekleri moda ile sandığımızdan çok ilgilidir
2. cine 5 şifresi kapalıdır, digiturk aktivitesi yoktur
3. türk erkekleri yarı çıplak kadın izlemeye doymamıştır
lakin bir de şöyle bir durum var dikkatimi celbeden, sadece kahvelerde değil, gece klüpleri adını verebileceğimiz bir takım mekanların 4 yanına serpiştirilmiş olan lcd ekranlarda da karşımıza fashion tv çıkıyor ve sahnedeki sanatçıdan sıkılan gözler fashion tv’ye kayıyor, bu durumda da şunu anlayabiliyoruz ki, arkada müzik çalarken sesi kapalı izlenebilecek en eğlenceli şeylerden biri mankenlerdir. görsel olarak doyurucu, içerik olarak boş adlandırabileceğimiz (en azından moda ile benim kadar ilgili olan kısım için) bu kanal aslında kahvelerde de kötü bir niyetle değil aynen bu sebeple açılmaktadır. yani kahvede oturanlar "bir 31 malzemesi olarak fashion tv" izlememekte, mesela kağıt dağıtılırken boş geçirdikleri zamanda göz zevki tatmin etmektedirler. takip gerektirmeyen, her yeniden baktığınızda yine bir manken ile karşılaştığınız bir kanal olması itibariyle de tercih sebebi olması çok anormal değildir..
ayrıca yine spor salonlarında da çoğunlukla izlenen kanallardan bir tanesidir. motive edici etki yahut az evvel bahsedilen (takip gerektirmeme gibi) sebeplerden tercih sebebidir..
peki başlığın geri kalan kısmındaki "takılanlar üzerindeki etkisi"ne gelecek olursak neler söylenebilir? şöyle ki efendim, bana kalırsa, bu erkeklerin bir miktar daha gözlerinin açılmasına, ve osmanlıdan kalma "balık eti hatun iyidir", "kadın dediğin ele avuca gelir" gibi geleneksel fikirlerden uzaklaşıp, kafalarındaki "güzellik" kavramının yeniden şekillenmesine sebebiyet verebilmektedir.
aslında kendi içine kapalı, mahalle kültürü içerisinde yoğurulmuş, annesinin hamur işleri ile büyütülmüş, gördüğü kadınların çoğunluğu maki adını verdiğimiz kısa ve bodur çalılıklara benzeyen kadınlardan sonra, boyu 1,80den aşağı olmayan, lakin kilosu 50lerde gezen, yükte hafif pahada ağır bu ablaları izlemeleri iyi midir diye düşünmek lazım. nedir bunun sonucu?
adamlar karılarını zaten yılların getirdiği alışkanlık ve depreciation sebebiyle beğenmezken, bir de gün boyu "fashion tv insanı" görmenin etkisi ile iyice beğenmez, aşağılar olabileceklerdir.
tabii bütün kabahati fashion tv’ye yüklemek hıyarlığın önde gideni olacaktır lakin muhtemel etkiler bunlar olabilir..
bir de..bunu da söylemeden geçemeyeceğim elbette, benzerlerini tatil beldelerimizde gören haşin türk erkeklerinin "aha yakaladım" etkisine kapılıp, muhtelif yerlerinden yakalamak istemelerine sebebiyet verebilecektir.
bunu engellemek için fashion tv mi yasaklansın peki?
hayır.
ne diyor ünlü türk düşünürü cmylmz?
(ps:
1. neden kadınlarında ev işi yaparken izleyebilecekleri slip donları ile salınan erkekleri gün boyu gösteren bir kanal yoktur sorusuna kadın vücudunun estetik, erkek vücudunun ise kalın-kıllı-yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve uzak olması gibi çok da manalı olmayan cevaplar verilebilir..
2. fashion tv izleyip karısını beğenmeyen erkeklerin kendileri neye benzer konusuna ise hiç girmek istemiyorum..)

Hiç yorum yok: