29 Ağustos 2007 Çarşamba

başka

başkalarının gecesi demişti m.m. ve ben anlamamıştım sanki, başka bir gece olmadan sabaha bağlanan, başkalarının evinde, kendi evinden uzakta, ve içerisinde senden çok az şey olan ama seninle olanlardan -belki de senden parçalar taşıdıklarından -mesela "mazi"n gibi- -ki herkes çok şikayetçi ondan konuşmaktan ama nedense izlediğim yüzler biraz da muzdarip susamamaktan...- - bir şeyler taşıyan, kağnı gibi bir gece, sırtında geçmişin yükü, çünkü paylaşılmış olan o, ve yavaş yavaş akan.. geçmiş bir yük olmuşsa sırtlara indirilmeli müsait alanlarda aksi takdirde boynu kambur ilişkiler kalıyor geriye. "şimdiki zamanları" -ki zamanlar çoğul olması itibariyle aslen geniş zamana refere eder- birlikte yaşayamamaktan, ortak arkadaşlar anılır, biraz planlardan bahsedilir, bir şeyler özlemle anılır, yeni sevilmiş şeylerden örnekler verilir. verdik mi? birbirimize dair yeni bir benlik bakarken -baktık mı?- aslında aradığımızın eski tat olduğunun herkes bilincindedir -bilinçli miyiz?- ama yine de şimdiye de ortak etmeye -ve belki olmaya- çabalarız -çabaladık mı?-..
ve şimdi martı sesleri enteresan bir tat veriyor bu istanbul sabahına, sabahı eden ben değilmişim gibi -cin gibi- açık gözlerim, uykusuz ve en ufak bir istek duymayan uykuya, martıları dinlerim ben de ozaman diyerek son veriyorum 30 ağustos zafer bayramı yazıma.

Hiç yorum yok: